Erkan Çanakçı "Tel Ayırma Tekniği İle Türküler ve Deyişler" Konseri Gerçekleştirildi

Erkan Çanakçı "Tel Ayırma Tekniği İle Türküler ve Deyişler" Konseri Gerçekleştirildi
Süleyman Özerol-Erkan Çanakçı

Süleyman ÖZEROL

Dedelerinin yaklaşık 300-400 yıl kadar önce Malatya’nın Hekimhan ilçesinin Mezirme (Ballıkaya) köyünden, yani bizim köyden Çorum yöresine, oradan da Amasya merkez Böke köyüne göçtüğünü (1824) belirten Erkan Çanakçı Şah İbrahim Ocağından ve genç olduğu kadar da kendini yetiştiren bir sanatçı. Benim gibi ilk görev yeri Urfa... Ben 1972 yılında Urfa merkezde sınıf öğretmeni olarak göreve başlamıştım, o da Urfa merkezde 2013-104 öğretim yılı başında müzik öğretmeni olarak göreve başladı.
Erkan Çanakçı, Halk Ozanları Kültür Derneği’nin "40. Yılda 40 Ozan" etkinliğine konuk olarak katıldı. Bu kez de başka bir 40. yıl etkinliğinde bizimle oldu. 
Ozan-Der 40. Kuruluş Yıl Dönümü Kapsamında Düzenlenen Erkan Çanakçı'nın "Tel Ayırma Tekniği ile Türküler ve Deyişlerinden Örnekler" verdiği konser 13 Haziran 2014, Cuma günü Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesinde gerçekleştirildi.  
Kenan Şahbudak açılış konuşmasından sonra Ahmet Dumlupınar türküler, bağlama ve ozanlara değinen konuşmasının ardından bu yolda çaba sarf eden bir genç olarak nitelendirdiği Erkan Çanakçı’yı sahneye Davet etti.
Erkan Çanakçı, bağlamanın geliştirilmesi konusunu kendisine amaç edindiğini belirtti. Aleviliğin, Türk halk müziğinin ve geleceğinin durumunu içler acısı olarak nitelendiren Çanakçı, “Okumayan, araştırmayan bir toplum olmuşuz. Laf dedikodu, kendisi yüksek görme çok..." diyerek de eleştiride bulundu.
Programda uzun kol, kısa kol divan ve cura bağlamalarla çıkan Çanakçı, çeşitli yörelerden deyişler ve türküler ile yüklü bir konser sergiledi. Kendine özgü parmak ve pençeyi kullanma tekniği ile çeşitli sesler çıkarması ve farklı söyleyişi ile dikkat çekti.

Bakalım neler çalıp söylemiş? 

1. “Ben gidersem sazı sen kal dünyada”  (Âşık Veysel)
2. “Bir gece seyrimde cennete vardım” (Derviş Ali)
3. “İşte gidiyorum çeşmi siyahım” (Âşık Mahzuni)
4. “Ali Hü Deyi” (Seyit Süleyman)
5. “Divane âşık gibi” (Karadeniz). Bu Karadeniz türküsünü çalıp söylerken İhsan Güvercin’in bir dergide okuduğum bir anısı aklıma geldi. İhsan Güvercin’in cura ile çalıp söylediği bir yapıtı dinleyen bir Alman müzisyen, “Hangi orkestra eşlik ediyor acaba?” diye sormuş. Yalnızca cura çalındığını söylediklerinde şaşırmış…İşte Erkan Çanakçı da bağlamasaı ile bir orkestra gibi çok çalgı ve çok sesli bir tavır sergiliyordu.
6. Sıtkı Baba’nın “Haydar Haydar” diye biline ve Ali Ekber Çiçek tarafından bestelenen deyişini Erkan Çanakçı da kendine özgü yorumu ile çalıp söyledi.
7. Sözsüz çalma…
8. Sözsüz çalma (Köçekçeler)
9. “Şu kanlı zalimin ettiği işler” (Pir Sultan Abdal). Yine cura ile farklı bir çalış, söyleyiş…
10. Neşet Ertaş sözsüz giriş, bağlı olarak “Bugün bana bir hal oldu”.
Halk müziği denemelerde kendi tarzını geliştirdiğini belirterek yine bir Neşet Ertaş Türküsü çalıp söyledi: “Gelin gurban olurum”
12. “Kimse bana yaran olmaz yar olmaz”  (Sefil Selimi’nin Feyzullah Çınar tarafından bestelenen yapıtı). Sefil Selimi 1998 yılında Malatya’ya geldiğinde söyleşilerimizde deyişlerini en iyi Feyzullah Çınar’ın seslendirdiğini belirtmişti.
13. "Ayrılık hasreti kar etti cana” (Sıtkı Baba). Yine bir Sıtkı Baba deyişi…
14. “Malatya’ya gidelim biraz da” dedikten sonra “Kayanın dibinde mal mı yayılır” türküsünü Pehlül Alkan tarzı ile mükemmel bir biçimde çalıp söyledi.
15. “Ayağına giymiş kara yemeni” (Urfa)

Erkan Çanakçı yarın da Hacıbektaş’ta Âşıkların Hacıbektaş Buluşması programına katılacak…  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üç Ozan Derneğinden ‘Âşıklar Ozanlar Günü’ Basın Açıklaması

OZAN-DER'den 'Deyişlerin Dili' Etkinliği

Malatyalı Ozan Yeniden Başkan