Kenan ŞAHBUDAK





KENAN ŞAHBUDAK

1963 yılında Malatya İlinin, Hekimhan İlçesi, Hasançelebi Nahiyesi Köylü Köyü’nde dünyaya geldi.
1993 yılında Çankaya Belediyesinde kamu görevine başladı, 1997 yılında Mamak Belediyesine geçiş yaptı ve Eğitim Kültür Müdür Yardımcısı olarak iki sene görev yaptı.
1989 yılında bir grup arkadaşı ile Haş-Koop’u kurdu. 1999 yılında yine yakın ozan arkadaşları ile Tüm Halk Ozanları Kültür ve Dayanışma Topluluğu Derneğini kurdu ve başkanlık yaptı. 1974 yılında kurulmuş bulunan Halk Ozanları Kültür Derneği’nde 2009 yılından beri (Ozan-Der) başkanlık yapmaktadır. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Mamak Şubesinde yönetim kurulu üyeliği, sekreterliği ve Mamak Kitle Örgütleri Platformunda dönem sekreterliği yaptı. Köylüleriyle birlikte Köy-Der’in kuruluşunu gerçekleştirdi, halen derneğin ve Yamadağı Tüketim Kooperatifinin başkanlığını yapmaktadır.
Bütün bu örgütsel çalışmaları sürecinde sayısız yurt içi konser, festival ve programlara katıldı. Yapılan şiir yarışmalarında çeşitli dereceler ve ödüller aldı. Şiirleri çeşitli dergi ve kitaplarda yayımlandı.
Şiirle ilgisi 1984 yılında Ozan-Der’e üye olmasıyla başladı. Halk edebiyatı ve türkülerle ilgili araştırma çalışmaları yaptı, kendini geliştirdi. Bu dönemde hemşerileri Âşık Ekberi ve Âşık Cansever’den destek gördü. Şahbudak mahlasını kullanarak şiirler yazdı. Şiirlerinde genellikle toplumsal konulara yer vermesine karşın sevda şiirleri de vardır. Şiirlerinden yayınlandığı kaynaklardan bazıları şunlardır: Milliyet Sanat Dergisi (1986), Malatya Gerçek Gazetesi (1987), İmece Kültür Dergisi (1988), Halk Âşıkları Antolojisi (1990), Köy-Der Yayın Organı (1994), Mamak’ta Yaşayan Halk Ozanları (1998), Ozanca Dergisi (2000-2002) THT Ozanlar Antolojisi (2002). 2005 yılında yayımlanan “Destan Olurum” adında şiir kitabı vardır.
Değişik zamanlarda, Ankara’da yayın yapan yerel TV ve Radyolarda Halk Ozanlığı ve Halk Müziği ile ilgili haftalık programlar hazırlayıp, Halk Ozanlarının tanıtımını yaptı.
Bestesini de yaptığı bazı şiirleri, bazı sanatçı arkadaşları tarafından kaset ve CD’lere okundu. Bazı usta ozanların şiirlerini besteleyerek kasetlerine okudu. Değişik ozan arkadaşları ile1986 yılında “Dostlar”, 1988 yılında ”Halk Âşıklarından Deyişler”, 1990 yılında “Mihmanlar Muhabbeti”, 1993 yılında “Sivas Vahşeti”, 1996 yılında “Gurup Canlar”, 2002 yılında “Ozanca Türküler” ve 2002 yılında tek başına çıkardığı “Köy Türküleri” olmak üzere müzik yayınları yaptı. 1982 yılında halkbilim derneklerine üye oldu, etkinliklere katıldı, nota eğitimi aldı. Saz ve ses sanatçılığı yaptı. Mamak Belediyesinde Halk Müziği Korosunu kurdu ve koroyu 1990 yılından 1999 yılına kadar çalıştırdı. 2002 yılında Ankara Barosu Halk Müziği Korosunu kurdu. 2003 yılında Mamak Belediyesi Çalışanları Vakfında Halk Müziği Korosunu kurdu. Toplumsal Araştırmalar Vakfında bağlama dersleri vermeye başladı. 2006 yılında Çağdaş Kadın ve Gençlik Vakfında Kadınlar Korosunu kurdu. Yine aynı yıl Makine Mühendisleri Odası Halk Müziği Korosunu kurdu. 2010 yılında Ozan-Der Halk Müziği Korosunu kurdu. 2007 yılından beri ODTÜ Halk Müziği Korosunu Şefliğini yapmaktadır. 2011 yılında Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü korosunu kurdu. 2012 yılında Eğit-Sen Korosunu kurdu. Halk Müziği Koroları ile birçok kez gösteriler düzenledi.
Milli Eğitim Bakanlığı Mamak Halk Eğitim Merkezinde, Uygulamalı Halk Müziği ve Bağlama usta öğreticisi olarak görev aldı, bu görevini devam ettirmekte; halen Seyranbağları’nda kendisine ait müzik evinde eğitim vermektedir. 23 Kasım 2007- Ankara 9 Şubat 2009-19 Şubat 2011 tarihleri arasında Ozan-Der’de bir dönem görev yapan Budak, 11 Şubat 2012 tarihinde yeniden başkan seçildi ve halen görevini sürdürüyor.
1986 yılında evlendiği eşi Asiye, kızı Ezgi, (ODTÜ İnşaat Müh. ikinci sınıf,) oğlu Deyiş (Ege Ün. Devlet Konservatuarı mezunu, Müzik Öğretmeni) ile Ankara’da ikamet etmektedirler.

Okuyun

“Oku!” diyor Kur’an ilk kelamında
Her insan bir kitap, açın okuyun
Sonu yoktur ilmin hak selamında
Doğmuşuz doğaya niçin okuyun

Kendini okumak, kendin bilmektir
Nefsini körlemek, bela silmektir
Mesele ölmeden önce ölmektir
Ölümde varlığı seçin okuyun

Okumak lütuftur, ihsandır sana
Hak tecelli etmiş, ara bulsana
Kimler telef oldu bak yana yana
Ders alın zalimden kaçın okuyun

İnsanın aynası, kendi dilidir
Hayali sınırsız, aklı delidir
Yaratanı canda gören Veli’dir
Sevgi tohumları saçın okuyun

Âlemin nüshası insanda görün
Vahdet-i vücutta özünü bürün
Hesaplayın karı, zararı görün
Çarpın, bölün, kesin, biçin okuyun

İnsanın kabesi kendi özüdür
Aynada görünen aşkın yüzüdür
Ozan Şahbudak’ın en son sözüdür
Cehaleti silin geçin okuyun

D
avetimiz Var

Yeter artık gözyaşını silelim
Yüzyıllardır çektiğimiz zar bizim
Hüseyin’i Kerbela’yı bilelim
Bir olmaya davetimiz var bizim

Muaviye zihniyeti bitmedi
Astı, kesti, yaktı yine yetmedi
Bu cehalet başımızdan gitmedi
Görmez, duymaz, sağır, dilsiz kör bizim

Ayırdılar bizi şu’sun dediler
Sen dünyalı sen yurtçusun dediler
Sen Türkçüsün sen Kürtçüsün dediler
Bilmediler Haydar’ımız bir bizim

Evrene uzanmış dostluk elimiz
Aslanla ceylanı sarmış kolumuz
Barışın elçisi olmuş ulumuz
Hünkâr Hacı Bektaş Veli Pir bizim

Dört kapı, kırk makam hakkı sordular
Ebedden ezele köprü kurdular
Canı pahasına hesap sordular
Hak yolunda bütün yiğitler bizim

Vurup, yok etmeye alışsalar da
Bizim karşımızda buluşsalar da
Yıllardır bölmeye çalışsalar da
Et tırnağız ayrılmamız zor bizim

Cem oluruz postu yere sereriz
Bacı kardeş bir semaha gireriz
Şahbudak’ım yolumuzu süreriz
Edep bizim, erkân bizim, dar bizim


“Destan Olurum” (Ankara 2005) adlı şiir kitabına yazdığı kendi kaleminden ve internet sitesindeki yaşamöyküsünden ve kendisi ile görüşülerek düzenlendi.

Yorumlar

  1. ADI BENDE KALDI


    Gönül bahçemizde konca gülleri
    Biz barış dedikçe kırdılar canım
    Çürüdü yanlarım tuz basa basa
    Kirli tütün ile sardılar canım

    Bak ne hale koydu barış babamı
    Açlık ısıtmıyor kışta odamı
    Özgürlük yolunda onca insanı
    Barış dedi diye vurdular canım

    Barış aranır,mı ırkçı Nazi de
    Adı bende kaldı kendi mazide
    Sivas madımakta Maraş gazide
    Külümü rüzgara verdiler canım

    Yıktıkça emekçi gönül dağını
    Filizkıran vurdu dostluk bağını
    Nasıl unuturuz utanç çağını
    Gülleri dalında kırdılar canım

    Alanda meydanda sokakta yolda
    Barışa çağrıydı türkümüz dilde
    Bir yanım ateşte bir yanım külde
    Umudu çarmıha gerdiler canım

    Asgari ücretle yarış olur mu
    Dostun kapısına varış olur mu
    Yoksul sofrasında barış olur mu
    Hep soğuk savaşlar kurdular canım

    Doğduğumuz yerde doyurmadılar
    Yaşlı çocuk diye ayırtmadılar
    Yönetenler halkı kayırmadılar
    Bizi diyar diyar sürdüler canım

    Yaşasaydı tanrı derdi ey insan
    Onca zulümlere nerede isyan
    Barış istiyorsan önce savaş sen
    Onlar seni suskun gördüler kulum

    Dokunmazsa insan sabuna suya
    Kalırsın yirminci yüzyılda yaya
    Ondandır yıllardır kapitalist dünya
    Başımıza çorap ördüler canım

    Global söylemle zulüm değişti
    İki yüzlü dönek yoldan sıvıştı
    Vurgun,i barış der onlar savaştı
    Halkın defterini dürdüler canım….

    Abdullah Oral

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

OZAN-DER'den 'Deyişlerin Dili' Etkinliği

Üç Ozan Derneğinden ‘Âşıklar Ozanlar Günü’ Basın Açıklaması

Malatyalı Ozan Yeniden Başkan