Hızır Kültü Üzerine Sunum Gerçekleştirildi

Hızır Kültü Üzerine Sunum Gerçekleştirildi

Halk Ozanları Kültür Derneği (OZAN-DER) Cumartesi Etkinlikleri programında ozan Hüsnü İyidoğan'ın "İnançlarda Hızır Kültü" konulu sunumunu gerçekleştirdi.
11 Şubat 2017 günü dernek merkezinde Hızır, Hızır Haftası, Hızır Orucu kavramları ağırlıklı olarak gerçekleştirilen sunumun ardından konu ile ilgili soruların yanıtları ve açıklamalar yapıldı. Lokma duası ve lokma sunumundan sonra da şiirler ve deyişlerle program sürdü.

Hızır Kültü Üzerine

Hüsnü İYİDOĞAN 
(Ozan Leşgeri)

Değerli Canlar!
Bugün sohbet konumuz Hızır'dır.
Biliyorsunuz Hızır orucunu yörelerimiz farklı farklı günlerde tutuyorlar. Geçmişte Aleviler köylerde ve küçük kasabalarda yaşadığımızdan Hızır orucunun farklı günlerde tutmasının mahsuru yoktu. Bugün ise, büyük şehirlerde yaşayan Alevilerin aynı tarihlerde oruç tutmamalarının sıkıntılarını yaşıyoruz. Örneğin: Düğün, nişan, özel gün kutlamalarında davet edildiğinde oruç ve oruçlu olduğumuzu söylüyoruz ve davete de katılmıyoruz. Oysa hepimiz aynı günde oruca başlayıp, aynı gün orucu bitirirsek bu tür sıkıntılarla karşılaşmayız. Bir olmak, birlikte olmak, kurallara uymak inancımızın da gereğidir. Bu konuda Buyruk 3 sünnet, 7 farzda "Talib bin ise bir gibi otura" yani birlikteliği sağlaya, birlikte ola diyor.
Değerli canlar!
Geçmişte niçin farklı farklı günlerde oruç tutuluyordu. Buna biraz açıklama getirelim.
Birincisi üç günlük Hızır orucu sonunda kurbanlar tığlanıp, cemler yapılıyordu. Dedelerimizin bir kaç köyde talipleri olduğundan ulaşım güçlükleriyle karşılaşıyorlardı. Aynı gün içerisinde taliplerinin cemini cemaatini yapamıyorlardı. Dolayısıyla Hızır orucunu       farklı günlere yayarak bu görevlerini yerine getirmişlerdir.
İkincisi; Hızır orucunun net kaynakları yoktu. Bir Alevi olarak uzun araştırmalardan sonra; bu kaynaklara ulaştık. Burada en temel kaynak Kuran'dır. (Bakara suresi, 203 ayeti) Sayılı günlerde Allah'ı zikredin. Kuran'ın tevilini yapanlar (Abdülbaki Gölpınarlı, - Kuran meali) bu sayılı günlerin zilhicce ayı olduğu ve o ayın da Şubat ayının 13-14-1S'inci günlerine tekabül ettiğini belirtir. İşte biz Aleviler olarak bu sayılı günlerde yani Şubatın 13-14-1S günlerinde oruç tutarız. Diğer ayetlerde; İnsan suresi 7- 8-9 ayetleridir. Bu ayetler şöyledir:
Ayet 7: onlar verdikleri sözü tam bir biçimde yerine getirirler ve kötülüğü salgın olan bir günden korkarlar.
Ayet 8: yoksula yetime ve esire, yemeği severek yedirirler.
Ayet 9: Biz size yalnız ve yalnız Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık da bir teşekkür de istemiyoruz der.
Bu ayetlerin Hz. Ali Cenab-ı Murtaza'nın şanına geldiğini belirtirler.

İmam Hasan ile İmam Hüseyin hastalanır. Ateşler içinde bir şey yeyip içmeyip baygın olarak yatarlar. Hz. Fatıma çocukların bu haline çok üzülür. Babası Hz. Muhammed'e gider. “Ya babam, ya Allah'ın resulü Hasan ile Hüseyin çok hasta ateşler içinde yanıyorlar, acılarına dayanamıyorum, ne yapacağım ben?” der.
Hz. Resul bunun üzerine,”Kızım git niyet edin, üç gün nezir orucu tutun” der.
Hz. Fatıma eve gelir, Hz. Ali'ye anlatır. Hz. Ali de niyet ederek Hz. Fatıma ile birlikte üç günlük oruca başlarlar.
Birinci gün akşam olur, sofrayı kurarlar herkesin önünde birer parça arpa ekmeği vardır, tam yemeğe başlarlar ki kapı vurulur. Kapıyı açarlar. Karşılarına biri çıkar, "Ya Ali ben yoksulum ve kaç günden beri açım, yiyeceklerinizi bana verir misiniz?" der. O gün ucundan birer parça kopardıkları ekmeklerini yemeyip o yoksula verirler.
İkinci gün; yine oruç tutarlar akşam olduğunda aynı şey olur, sofrayı kurarlar birer lokma yedikten sonra yine kapı çalınır. Kapıyı açarlar karşılarına biri çıkar, "Ya Ali ben yetimim, kaç günden beri açım" der, o günde yiyeceklerini o yetime verirler.
Üçüncü gün de aynı şey olur, bu defa gelen esir olduğunu, sahibinin kendisine yiyecek vermediğini söyler ve o da Hz. Ali'den yiyecek ister. Hz. Ali o günde yiyeceklerini esire verir.
Esir gittikten sonra tekrar kapı çalınır ve kapıyı açarlar. Bu defa gelen Hz. Resuldür, Hz. Resul eve girer, oturur, Hasan ve Hüseyin'i dizleri üstüne alır ve şöyle söyler "Ya Ali bu yavruların hastalığı beni de üzdü" der ve sorar. "Orucunuz nasıl geçti ya Ali?". "Sana ayandır Ya Allah'ın Resulü" Allah'ın rızası için 3 gün oruç tuttum, orucumuzu açarken, bir yoksul, bir yetim, birde esir geldi. Yiyeceklerimizden her gün birine verdik der. Hz. Resullullah "o gelenler kimdi? Tanıdın mı ya Ali?" der. "Sana ayandır Ya Allah'ın Resulü" der. Hz. Peygamber gelenlerin Hızır olduğunu söyler ve "Sizlerin sabrını ölçtü Ya Ali" der.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üç Ozan Derneğinden ‘Âşıklar Ozanlar Günü’ Basın Açıklaması

OZAN-DER'den 'Deyişlerin Dili' Etkinliği

Malatyalı Ozan Yeniden Başkan